Where your favorite blogs come alive
Ne denmeli bilemiyorum ama hiç daha önceden bu kadar uzun süre sessiz kaldığımı ve sustuğumu hatırlamıyorum. Halimi açıklayabileceğim tek bir kelime bile yok. Birazcık olsun anlaşılmak için bunca üzüntüye, yıpranmaya, hırpalanmaya gerek var mıydı sahiden?
Belki her zaman iyi biri olamadım ya da doğru olanı yapamadım ama ben var ya kendimle gurur duyuyorum düştüğüm onca durumdan daha sağlam ve erdemli kalkmayı başardığım için. Hatalarım için üzgünüm ama gerçekten düzelmeye ve düzeltmeye çabalayan yanıma teşekkür ediyorum.
"Çok sevince,çok sevdiğini düşünerek uzun uzun bakıyorsun yüzüne,ben bir daha böyle sevemem diye bakıyorsun.yüzün gülüyor başka tarafa baksa bile.nasıl baktığını görmesine gerek yok sen ona bakarak içinden öpüyorsun.güzel sevmek böyle bir şey."
Arkadaşım Buğra Sinanoğlu YouTube ve instagramdan takip etmenizi bekliyoruz
Artık hissedemiyorum. Kendimi kaybettim. Duygularda gelebilecek en son noktaya geldim, yıktım her şeyi. Umursamıyorum, beklemiyorum ve umudun ne olduğunu bilmiyorum. Ben sevgiyi tükettim, kendimden geçtim. Dümdüz yaşıyorum.Yıprandığını bir tek senin bilmen kıvranış ağladığını kendin görmen ruhen yıkılış .Artık bir şeyler için çabalamaktan yoruldum. İçin karanlıksa hiçbir çiçeği sulayarak büyütemezsin.“Belki farkında değildir.” diyerek, içimi sana karşı hep sıcak tutabilmek için aklımı kaç kere yok saydığımı bilemezsin.Ve herşeye rağmen hep şunu demek istiyorum “Sonunu boş ver, başı çok güzeldi.”
Bir kaç mumu üflemek yeterlidir
Düşmeleri unutup yeni düşler kurmak için.
Ve biraz da bu yüzdendir
Doğduğuna pişman insanlar
Doğum günlerini kutlarlar.
Şiir gibi bakan kadınları
Şiirden anlayan adamlar sevmeli.
Ya da, Şiir gibi bakan kadınlar
Şiirden anlayan adamları sevmeli.
Sevmeli ki, ziyan olmasın o mısralar..
Ya da onun gibi bir şey işte..
"Hiçbir şey planladığın, sevdiğin, hissettiğin gibi kalmıyor.Küçüklü büyüklü o kadar çok parçan kopup gidiyor,o kadar çok hayal kırıklığı yaşıyorsun ki bir süre sonra ben bundan daha fazla eksilemem deyip hissiz ve tepkisiz bir halde,olanlara şaşırmadan devam ediyorsun her şeye."
"Biliyorsun her şey geçecek.. Bu nefes alırken göğsüne batan iğneler, bu yutkunurken boğazına düğümlenen lokmalar. Bu dünyanın kıyısına gelip de aşağı düşüyormuşsun hissi. Hepsi hepsi geçecek.. Minicik bir sızı kalacak yüreğinde sadece. O kadar."
"Edebiyat şunun için güzeldir; senden asırlar önce yaşamış biri, senin de içini kemiren, genellikle ifade edemediğin duyguları tarif etmiştir bir yerlerde. Varlığından haberdar olmayan birinin, senin yerine sıkıntı çekmiş olduğunu görmek rahatlatır. Anlarsın, yalnız değilsindir."
Artık hissedemiyorum. Kendimi kaybettim. Duygularda gelebilecek en son noktaya geldim, yıktım her şeyi. Umursamıyorum, beklemiyorum ve umudun ne olduğunu bilmiyorum. Ben sevgiyi tükettim, kendimden geçtim. Dümdüz yaşıyorum.Yıprandığını bir tek senin bilmen kıvranış ağladığını kendin görmen ruhen yıkılış .Artık bir şeyler için çabalamaktan yoruldum. İçin karanlıksa hiçbir çiçeği sulayarak büyütemezsin.“Belki farkında değildir.” diyerek, içimi sana karşı hep sıcak tutabilmek için aklımı kaç kere yok saydığımı bilemezsin.Ve herşeye rağmen hep şunu demek istiyorum “Sonunu boş ver, başı çok güzeldi.”
"Zamanında yenilgi diye nitelendirdiğim bütün savaşları, aslında kazandığımı çok sonra fark ettim. Zaman en çok da gerçekleri görmeye yarıyor .İnsanı büyüten şeylerin yıllar olmaması ne hüzünlü şeymiş. Bazen bazı şeyleri o kadar özlersin ki, o özlediğin şeylere bir kez rastlamak için en umulmadık sokaktan bile geçersin ve ben hala baştan başlamaya inanıyorum. Ve gerektiği kadar baştan başlayacağım.Bak bir kitapta diyor "İnsan, unuttuğuyla tekrar tanışabilir" bu cümle bir gün lazım olursa umudumuz olsun.”
“Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.”
Umarım bunca sıkıntının güzel bir karşılığı olur çünkü bu yaşta neredeyse hayatım kaydı. Ben halen sevmenin kurtaracağına inananlardanım. Gidip sevin birbirinizi. Anlatacaklarım var ama nasılsa kursağımda kalır diye susuyorum. Bazen bazı güzel şeyler biter, daha güzelleri başlasın diye.
Tamam sus Altan .
Kendime sınırlar çizdim. Daha fazla kırılmamak, olmak istemediğim biri haline gelmemek için kendime sınırlar çizdim.Asla anlamayacağım şeyleri anlamak zorunda kalmamak için çizdim sınırlarımı. Aslında bir şeyi çok iyi biliyorum .” Yalnız olan ben değilim duygularım” oysa ki hep kendimi yalnız sanıyordum . Hayat insanı her şekilde sınar. Bazen vazgeçmen gerekir, bazen düşmen. Umutla girdiğin yollardan bir sokağa çıkmaman gerekir. Acıya karşı hissizliği öğrenmek için. Olmadığında zorlamamak için. Bazen büyümek gerekir. Yokuşlardan düşmek, tekrar ayağa kalkabilmek için.Benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak.Dökülen son sözler her zaman buruktur.Ama sevmek hâlâ dünyanın en güzel duygusu ve sevilmeyi hak eden insanlar daima varlar.Bazen iyi ki dediğiniz güzel insanlar olur hayatınızda ve hep güzel kalacaklardır. Hayatta ne olursa olsun değer verdiğim yerde tutmayı öğrendim ben.BELKİ BİR GÜN Zamanın anlamını yitirdiği bir yerlerde, seninle el ele. Neyse okuyan herkese teşekkür ederim . Ben Altan
Yıktığın şeyleri toparlamak istediğinde, bulamadığın o eksik parça olacağım.