NEDEN KENDİMİZE İYİ DAVRANMALIYIZ?
Öncelikle bu hayata neden geldiğinizi sorgulayın;üzülmek için mi?Boş boş oturmak için mi?HAYIR!Zihniniz çok güçlü,isterseniz ALIRSINIZ.Bu bu kadar basit. Birşeyleri imkansız yapmaktan artık vazgeçin. Bir sınavda birinci olmak veya herkesi kendine çekmek imkansız mı?HAYIR!Bunları başaran kişiler de aynı senin gibi insandı. Aynı beyin,aynı vücut anatomisi aynı dersler... Farklı olan zihinlerdir! Zihnini her daim güçlü tut,vazgeçeceksen en baştan kaybedeceksin demektir. Bu dünyaya isteklerini yerine getirip yaşamaya gelmediysen yaşamanın ne anlamı var? Bir ölüden farksız olursun! Madem hayatını özgürce yaşamıyorsun o zaman ne için geldin sen bu dünyaya? Mutluluğu haketmediğini mi düşünüyorsun?HAKEDİYORSUN. Sen her şeyin en iyisini hakediyorsun. En yakınına kötü davranıp umursamıyormuş gibi düşün,sen en yakınına böyle davranmak istemezsin di mi? O zaman kendine de öyle davranma! Er geç herkes ama herkes gidecek. Bir tek sen kalacaksın kendin için,tüm ÖMRÜN boyunca senin yoldaşın olacak kendine iyi davranmamak da neyin nesi? En başında anlayışlı olun. Kötü bir ilişki mi geçirdin? Birden ağzından küfür mü kaçtı? Tembellik mi yaptın? Anlayışla karşıla! Basit bir insan olduğunu unutma,kendini üzmek seni hiç bir yere götürmez. Her daim sabrını ve motivasyonunu yüksek tut. Hatalarını anlayışla karşıla. En çok da 'DÜŞMANLARINDAN' cesaret ve motivasyon al. En çok da başarılı olanları kendine rakip seç. 'ARKADAŞ'ların seni pohpohlamaktan başka bir yararı dokunmaz,anca yerinde sayarsın! Asıl rakipler seni bu hayata bağlar ve hırslandırır. Fakat asla ama asla kendini onlara ezdirme. Kendini yetersiz hissederek somurtmanın sana nasıl bir faydası olabilir?? Kendine inanırsan yapabileceğini düşünürsen deneme cesaretinde bulunursun. Kendine inanmazsan otomatik olarak 'ben zaten yapamam der' denemezsin bile! Başkalarının kalıplarına uymak zorunda değilsin,en önemlisi senin kendi düşüncelerin. Sahte davranarak bir yere varamazsın,gerçek cevher senin içinde ve başkalarının yetenekleriyle hiç bir yere gidemeyeceğini sen de biliyorsun! Sen bu dünyaya BAŞARMAK için geldin. İsteklerini gerçekleştirmek için daima büyük bir motivasyonun olsun,çünkü sen buna değersin. Anlayış ve adalete daima önem ver! Çünkü tam tersi davranmak kötü enerjiye sebep olacaktır,başkalarına karşı anlayışsız ve kötü davranırken kendine iyi olmayı mı umuyorsun? HAYIR çünkü sen de bir insansın ve mutlaka sen de bir gün o hatalardan birini YAPARSIN. Tembel olan insanlara iğreltiyle bakarsın,bir bakmışsın sen de onlardan biri olmuşsun. Bu hayatta hatalar da yapabilirsin,bu hatalar olmadan hayat çok bomboş olmaz mıydı? Kendi hayatınız kendi kararlarınıza ev sahipliği yapmalıdır. Herkesin kendi hayatı var,BİR ZAHMET onlar da kendi hayatlarına odaklansın. Bu dünya bir aptalın sözünü umursamak için fazla büyük,UNUTMA iyi şeyleri hakediyorsun♡︎♡︎
𝐀𝐂𝐀𝐃𝐄𝐌𝐈̇𝐂 𝐎𝐕𝐄𝐑𝐀𝐂𝐇𝐈̇𝐄𝐕𝐄𝐑📖
Girdiğim her sınavda istisnasız tam puan almakta bir numarayım📚
Evrenin de ötesinde mükemmel bir mantık ve muhakeme yetendğine sahibim📚
Ezber yeteneğim olağanüstü,bir metni ezberlemem için o metne bir göz atmam bile yeterlidir📚
Olağanüstü bir hafızaya sahibim📚
Hafızam,ezber yeteneğim,mantık ve muhakeme yeteneğim en mükemmel deha ve profesörlerin bile imreneceği kadar olağanüstü📚
Proje ödevlerini her daim tam zamanında ve en mükemmel şekilde hazırlarım📚
Sözlü ve yazılılarda her daim tsm puan almakta bir numarayım📚
Ödevleri her zaman tam zamanında ve an mükemmel şekilde hazırlarım📚
Tüm girdiğim veya çözdüğüm sınavlarda her daim fullerim ve her zamanki gibi ilk sırayı kaparım📚
İnsanlar benim gibi olmak için delicesine çalışırlar fakat hiçbir zaman beni geçemezler📚
Başarılı olmak için özel bir çaba harcamıyorum,doğuştan böyleyim📚
Yeni başlangıçlar yeni bir sen yaratmaktır. Ya da kendine dönmektir. Kim olduğunu bilerek yaşayan az insan var. Çoğu bir maske ardında saklanır. Ne yaparsan yap yine kendine dönersin. İstisnasız bir şekilde. Başkalarının manifest yöntemleri başkalarının deneyimleri. Bu hayatta sadece kendine güvenebilirsin. Gerçek senin seçimleri eşsiz,sen eşsizsin. Kendini geliştirmek için bazen köklü bir değişim gerekir. Köklü olarak değişmekten korkma.
★EN İYİ VERSİYONUN OLSA NAPARDI?
→Eğer artık gelişmek istiyorsan,bu yazı tam sana göre!Peki nasıl gelişiriz? Cevabı en iyi versiyonunda saklı:)
→Her hareketimizin başka bir evrende farklı bir versiyonu vardır aslında;sen bu paralellikte telefonda vakit geçirirsin,diğer versiyonun ise ders çalışır,öbür versiyonun ise yoga yapar.. Bu sonsuza kadar devam eder. Sonsuz ihtimal ve an var. Siz ise sadece birine sahip oldunuz
→En iyi versiyonunu aklına getir..O olsa napardı? Telefona mı bakardı yoksa kendini geliştirmeye yönelik bir şey mi yapardı? Cevabı ikincide saklı.
→Peki en iyi versiyonun nasıl en iyiye dönüştü? Ne yaptı da bu oldu? Kendine bunu sor. En iyi versiyonunun en iyi olmak için neler yaptığını bir düşün. Nasıl sorusunu sor kendine. Nasıl en iyi versiyonum olurum?
→Şimdi bu soruyu bir deftere yaz,ve uzun uzadıya düşünerek cevap ver ve oraya yaz. Sonra da belirlediğin adımları takip et.
→Zaman unsuruna da fazla takıntılı olmamaya dikkat etmelisin. Her bilgi zamanla öğrenilir. Aceleci olmayın, sürecin eksiksiz tamamlanmasına dikkat edin.
★Niyetiniz,hayat akışınızı belirler
。Tıpkı kaleminizle güzel yazmak için açısını değiştirdiğiniz gibi,eğer daha güzel yazmaya niyet etmeseydiniz,istemeseydiniz kalem açısını değiştirmez yine aynı bir şekilde yazmaya devam ederdiniz. Bazen bir şeyi istersiniz fakat bu istek sadece bilinçaltınızda veya hafızanızın derinliklerinde olduğu için beyninize tam iletilmez. İsteğinizi derinliklerden çıkarıp belirtmeniz gerekir. Tıpkı ilkokulda işlediğiniz bir konu gibi,siz o konuları artık kullanmadığınız için zihninizin derinliklerine attınız. O hala orda,sizin sadece onu ön plana çıkarmanız gerekiyor. Hafızanız sonsuz derecede geniştir. Her ne kadar geniş,dar hafıza gibi terimler olsa da aslında bunlar hafızanın ön planına/başrolüne ne kadar düşünce konulabildiğinin ölçütüdür. Her baktığımız,gördüğümüz,okuduğumuz her şey hafızamızda yer edinir. Tek yapmanız gereken odağınızı oraya çevirmektir
。İstekleriniz de tıpkı bunun gibidir,aslında çözüm etrafınızdadır fakat isteğinize tam olarak odaklanmadığınız için beyniniz bunu algılamaz ve es geçer. Beyniniz aslında sadece ve sadece sizin için çalışır. O an neyi isterseniz onu size verir. Beyin dalgalarının akış yönünü siz kontrol ediyorsunuz. Bu sizin vücudunuz. Bu yüzden ilk önce istemeyi bilmek çok önemli. Çünkü bir şeyi istemeden bunu nasıl elde ederim der mi insan? Hayat akışınız buna göre hareket eder. Her seçiminiz yeni bir dünya yaratmaktır aslında. Her seçiminiz çok önemli,küçücük olanı bile. Nasıl ki küçük bir çocuğa hatta normal bir insana söylenilen sözler aranızdaki ilişkiyi belirler,seçimleriniz de sizin hayatınıza yön verir. Bir nevi kelebek etkisidir. Niyet ettiğiniz zaman fırsatlar karşınıza çıkar;güzel notlara sahip olmayı gerçekten istediniz,beyniniz bunu algılar ve size buna göre bir hayat haritası çizer. Yapılacaklar listesi hazırlamak gibi düşünün. İstekleriniz yapılacaklar listesine yön verir.
。istediğiniz zaman bu sefer nasıl? sorusunu sorarsınız,ve cevabı aldığınızda mutlaka bunun için çabalarsınız. Bu hem ruhsal çaba hem fiziksel çaba olabilir. Her ikisi de çok değerlidir. En sonunda emeğinizin karşılığını alırsınız. Büyük küçük her emeğinizin karşılığı olmak zorundadır. Çünkü hayat neden-sonuç ilişkisi üzerine kuruludur. Ne yaparsanız,neyi düşünürseniz onu alırsınız.
İnstagramı sildiğimden beri çok iyi hissediyorum. Dürüst olmak gerekirse gereksiz bir unsurdu. Belki bir gün dönerim oraya,o zamana kadar sadece Tumblr ve youtubeda aktif olmayı planlıyorum. Subliminal yapmaya ve burda içerikler yapmaya devam edeceğim. Ama keyfim ne zaman isterse:)
Revizyonu zaten anlatmıştım,peki aileyi/soyu revize etmek?
Ailenizi de revize edebilirsiniz,sınırsızsınız
Ailenizi komple olarak değiştirebilirsiniz. Yani kendi soyunuzu da revize edebilirsiniz. Sınır yok,istediğiniz soydan olabilirsiniz.
Eğer soyu değiştirecekseniz;isterseniz hayal eder,isterseniz olumlama yapar ya da bir yere istediğiniz aileyi yazar/not edersiniz. İstediğiniz soy,anneninizin babanızın kişisel özellikleri,onların dış görünüşlerini tanımlayabilir veya visual görseller kullanabilirsiniz. İsterseniz kardeşler için de aynısını yapabilirsiniz.
Veya sadece ailenizin kişisel özelliklerini değiştirirsiniz,onların mesleklerini,görüşlerini hayal ederek,olumlama yaparak ya da yazarak değiştirebilirsiniz. Kardeşler için de bu geçerli. Kendi aile notumdan bir örnek👇
Annem:
Her dine saygılı,din konusunda baskı yapmayan,açık fikirli,zeki ve çalışkan,cömert,zengin bir iş kadını(el işlerini sattığı bir işletmesi var),hoşgörülü,eğlenceli,sorumluluk sahibi,şefkatli ve her türlü mental ve fiziksel hastalıktan arınmış bir kadındır. Yurtdışına olan ilgisi nedeniyle 5 yıldır amerikanın Newyork kentinde huzurlu bir mahalleye taşındık. 5 yıldır burada yaşıyoruz
BABAM
Her dine saygılı,din konusunda baskı yapmayan,açık fikirli,zeki ve çalışkan,cömert,şefkatli,zengin bir iş adamı(kendi oteline sahip ve bu otel amerikanın en ünlü otellerinden biri)anneme olan sevgisi nedeniyle hemen işlerini Amerika'ya taşımayı ve newyorkta huzurlu bir mahallede yaşamayı kabul edeli 5 yıl oluyor. hoşgörülü,eğlenceli,sorumluluk sahibi,şefkatli ve her türlü mental ve fiziksel hastalıktan arınmış bir adamdır
Zengin,huzurlu ve mutlu bir aileyiz. Kardeşlerim Havin,Yusuf ve ben yani hayrunisa çok mutluyuz. Ben,Havin ve Yusuf her türlü mental ve fiziksel hastalıktan arınmış durumdayız. Ailemizle mutluyuz.
EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VARSA EKLEYİN LÜTFEN<3GÖRÜŞÜRÜZ👋
MALADAPTİVE DAYDREAMİNG: kişiler arası iletişimi olumsuz yönde etkileyen, kişinin hayattaki görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmede sorunlar yaşamasına neden olan; işlerine ve akademik yaşamlarına odaklanmalarını engelleyen hayal kurma etkinliğidir. Genel tanımı budur. Bu ifadeyi daha da açarsak; maladaptive daydreaming anda kalmamıza engel olan ve sürekli senaryo kurma durumu,çoğu zaman başka bir dünyadaymış gibi hissedilir. Gerçek hayata odaklanma durumu söz konusu değildir. Bu gibi kişiler çoğunlukla çok suskun olabiliyor fakat sosyal yapıda böyle olanlar var. Sürekli gece yatmak yerine senaryo kurmayı tercih ederler. Ben de bunu yaşamıştım. Ve bunun 'uyumama katkı sağladığını' iddia etmiştim. Tam tersi daha çok uyku problemlerine sahip olmama sebep oldu. Anda kalmakta zorlandım ve odaklanma sorunum ortaya çıktı. Dersleri dinleyemez oldum. Sürekli ertelemeye başladım. Bu erteleme sorunu ise şundan kaynaklanıyordu: neden senaryo kurarız? Gerçek hayat bize yetmiyor mu? Yoksa aradığımız mutluluğu gerçek hayatta bulamıyor muyuz? Aslında tam da gerçek hayat bizi tatmin etmediği için hayal kurarız. Zamanla gerçek hayata dair bir korkumun oluştuğunu farkettim. Bu nedenle yapacağım şeylerin sonuçlarından korkmaya başladım. Kurduğumuz senaryoların sonları çoktan biz tarafından belirlenmişti,bu yüzden risksiz 'kararlara' alışırız. Ertelemeye başlarız,ta ki başarısız oluncaya kadar. Her şeyde bir risk vardır. Ama her riskin adresi siz değilsiniz,kendinizi bela mıknatısı olarak görmekten vazgeçin.
İMAJİNE ETMEK VE MALADAPTİVE DAYDREAMİNGİN FARKI: Birinde sahip olmaya niyet ettiklerimizi hayal ederiz. Bu hayal etme durumunda imkansızlık veya sahip olmama gibi bir durum söz konusu değildir. Ona sahibim,başka bir ihtimal yok. Bu imajine etmektir. İmajine ederken enerjinizi gerçekten vermeye ve kendinizi buna bağımlı yapmamaya dikkat edin. O frekansa gerçekten girmelisiniz. Maladaptive daydreaming ise tam tersi,o olayların gerçekleşme ihtimali yoktur. Ciddi anlamda onları sadece gerçek hayatta onlara sahip olamayacağımızı düşünerek en azından bir düşleyeyim mantığıyla kuruyoruz. Ne onların enerjisi yakalamaya çalışıyoruz ne de onun frekansına kendi frekansımızı uydurmaya çalışıyoruz. Onlar sadece gerçek hayattan kaçış 'bilet'imiz. Kesinlikle böyle değil,bu bozukluk psikolojik bir rahatsızlıktan doğar. Ve hiç mi hiç sağlıklı değildir.
BEYNİNİZLE OYNAYIN Duygularınızı kontrol edin
**Duygularımız bazen bizim önümüze geçebiliyor,onlar her zaman iyi değillerdir. İyi duyguların yanında kötü duygular da vardır ve bana kalırsa sağlıklı olan hiç kimse bu duygularla hareket etmek istemez. Peki ya nasıl bu duygulara kapılmadan ilerleyebiliriz? Nasıl duygularımızı yönetebiliriz?
**İlk önce kötü duyguları listelemekle başlayacağım. Tembellik,ego, kıskançlık, öfke,nefret,şehvet. Bunlar aynı zamanda incilde büyük günahlar olarak geçer ve Kur'an'ı Kerim'de yerilen, günah sayılan duygulardır. Tembellik, insanı başarıdan alıkoyar. Faydasız ve aşırı derecede tüketici konumuna düşürür. Ego, insanın kendisini geliştirmesini engeller. Küçükle yetindirerek kendimize verdiğimiz değeri azaltır,insanlara üstten bakmamıza sebep olarak saygınlığı,sevgiyi yitindirir. Kıskançlık, insanı kendini sevmekten alıkoyar. Daima başkalarıyla karşılaştırır ve herkesi düşman bellettirerek özümüzden kopmamıza sebep olur. Özümüz bizim her şeyimizdir. Ona sahip çıkmalıyız. Öfke,insanı canavarlaştırır. Kontrolü tamamen kaybettirir ve hem kendimize hem çevremize zarar verdirmekle kalmayıp sağlıklı düşünmeye engel olur. Nefret,insanı sevgiden yoksun kılar. Olumsuzcu birine dönüştürür ve ilişkilerde başarısızlığa ve dengesizliğe sebep olur. Kendimize bile sevgi duydurtmaz ve özsevgiyi alt üst eder. Şehvet,insanın zevklerin kollarında kendini kaybetmesine sebep olur. Olaylara akılla yaklaşılınamaz ve bir süre sonra sarhoş gibi hayattan zevk alınmamaya başlanır. Bu günahlar kişinin kişisel gelişimine darbe niteliğindedir.
**Bu duygularla baş etmek yerine onlarla savaşmayı bırakmalı ve tam tersiyle, iyi duygularla cevap vermeliyiz. Tıpkı ters düz dalgaların birbirini söndürdüğü gibi,iyi duygulara odağı arttırıp çoğunluk haline getirmeliyiz. Kötü duyguları umursamamalıyız,onlar umursandıkları sürece vardır. Bir insanı umursadığınız sürece hayatınızda tutarsınız. Duygular da dahil her şey hayatınıza böyle girer. Bu yüzden neye dikkatinizi verdiğinize önem verin ve dikkat edin.
**Bir diğer çözüm: kendinizi meşgul etmek ve iyi duygularla beslemek! Hayatınız şimdi bir bardak çamur haline gelmiş olabilir, kötü duygular hayatınızın dört bir yanını sarmış olabilir. Bunlardan kurtulmanın tek yolu,o bardağa daha çok berrak su yani iyi duyguları eklemektir. Bu berrak suyu ekledikçe bardak dolacak ve çamur gibi kirlerden taşarak arınacaktır. Bardak taştığı zaman bile iyi duygularla beslemeye devam edin, bu onların galip gelmesi için bir diğer önlemdir. Ne olursa olsun bunu sevgi ve istekle yapmaya önem verin, sevginin yolu en güzelidir.
Kendime değer vermek bazen garip gelir bana,sevgi ne demek?nasıl hissettirir?Her zaman iyi hissetmek için motivasyon dolu olmaya dikkat edeceğim. Ben bu hayata üzülmek için değil yaşamak için geldim. Bazen acı çekmek için binbir çaba harcıyorum,ruhumun benden koptuğunu umursamayarak. Ben benim,ömür boyu kendimle kalacağım. Elbette gidenler olacak. Fakat ben kendi kendime yetiyorum. Sevgiyi kendime öğreteceğim. Eşsizim,bir daha bu hayata gelemem.
⌦ .。.:*♡ Olmayan birşey varsayılamaz, zihninle oyna:)
࿐ྂ Varsayım yasasının temeli istediğin şeye sahip olduğunu kabul ederek sahipmiş gibi yapmaktır. Peki neden varsaydığımız zaman bu gerçekleşir? Kendi gerçekliğimizi yönetebilir miyiz? Aslında cevabı çok basit:olmayan birşeye sahip olduğunu kabul ederek o bilince girebilir misin? Hayır. Ya o bilinçten çıkacaksın ya da gerçekliğin senin bilincine göre şekillenecek. İkinci olanı her daim en iyi alternatiftir. Gerçekliğiniz sizin için çalışır,sizin düşüncelerinize hizmet eder,sizin bilinçaltınıza göre hareket eder. Her yeni düşünce,yeni bir gerçekliktir. Her yeni bir hareket,yeni bir paralel evrendir. Hayatın, vücudun ve diğer her şeyin tek bir parçadır. Her biri birbirine bağlıdır ve birbirine göre hareket eder.
࿐ྂ Her bir şey varsaydığımızda yeni bir gerçeklik yarattığımıza göre,aslında tek gerçeğin 4d olduğunu kabul etmek gerekmez mi o zaman? -3d'nin sadece bir yansıma olduğunu,asıl hayatınızı kontrol eden şeyin 3d'niz yani iç dünyanız olduğunu kabul etmek gerekir.- Bazen gerçek hayat çok can acıtabilir,madem baktıkça acıtıyor;görmezden gelmek çok daha mantıklı değil midir? Bu hayatta eğer kötü şeyleri kafayı takarsak dünya bize cehennem gibi gelir. Maalesef ki öyle... O zaman 3d'yi umursamadan istemeye devam etmek gerekir.
࿐ྂNasıl yani? diye sorabilirsiniz. İstediğimiz şeylere zaten sahip değil miyiz,ne diye istemeye devam etmek gerekiyor? Evet ona sahipsiniz,peki gerçekten istemeden o bilince tam olarak girebilir misiniz? Bilinçaltınız bunu gerçekten kabul ediyor mu? 4d dünyanızı gerçek anlamda isteklerinize göre şekillendirmeniz gerekiyor. Her daim bilinçaltınız sizin isteklerinize hizmet eder,bunu unutmayın.
࿐ྂ İstemeye devam etmek ne demektir? Israrcı kalmak demektir. Belirli bir bilince girebilmeniz için ilk önce kendinizi buna alıştırmaya ve zihninizi o şeye sahip olduğunuzu ikna etmek gerekir. Eğer tek bir seferde öylesine sahip olmak isteyip sonrasında bunun hakkında hiç bilince girmeden,tam tersini varsaymaya, zihninizde bunu imkansızlaştırmaya devam ederseniz ona sahip olamazsınız. Üzgünüm ama hayır,varsayım yasasının temel kuralı olan 'varsaymayı' bile yerine getirmezseniz neden buna sahip değilim demeyin. Çünkü siz sahip olmak istemediniz, çünkü siz kendi kendinize engel oldunuz.
࿐ྂIsrarcı kalırken asıl yaptığınız şey o bilinçte kalmaya devam etmek ve enerjiyi kontrol etmeye devam etmek,kendine ona sahip olduğunu hatırlatmaktır. Bu tabiki de uzun sürmeyecek,bir bakmışsınız o bilince çoktan girmişsiniz. -Artık ezbere konuşmaya,onun tam tersi aklınıza gelmemeye başlamış. İşte,kazandınız.- Sonuç beklememeye dikkat edin,kim zaten sahip olduğu bir şeyi bekler?
࿐ྂ Varsayımlarından sonuç almak
Eğer sonuç beklerseniz, tezahürünüzü kendinizden uzaklaştırırsınız ve o bilinçten ÇIKARSINIZ. Zaman unsuruna takılmayın,3d'ye odaklı olup da moralinizi bozmayın. O enerjiyi kendinizden kaçırmayın. Sonuç kontrol etmek enerjiyi kaçırır. Ya sil baştan başlayacaksınız ya da o an hiç olmamış gibi yapacaksınız. O anı revize edeceksiniz:) Unutmayın gerçekliğinizin kontrolü sizin elinizde, hayatınızı Bilinçaltınızla/düşüncelerinizle yönetiyorsunuz.
࿐ྂIsrarcı kalırken aynı zamanda isteğinizi serbest bırakın, sürekli rahatsız etmeyin. Hiç normal bir uçlu kalemi sürekli aklınıza getirir misiniz? Tamam ben buna sahibim diye düşünmeyi bırakırsınız. Çünkü ona sahip olmak normaldir. İsteğinize sahip olmak çok normal,her daim ona zaten sahiptiniz. Bu anormal bir şey olmadığı için aklınıza geldiği zaman ona sahip olduğunuz aklınıza gelsin ve düşünmeyi bırakın. Sonuçta o bir uçlu kalemle aynı seviyede,hiçbir farkı yok ikisi de sahip olmanız için yapılan bir nesnedir. Sizin olmak zorundadır:)