𝐀𝐂𝐀𝐃𝐄𝐌𝐈̇𝐂 𝐎𝐕𝐄𝐑𝐀𝐂𝐇𝐈̇𝐄𝐕𝐄𝐑📖
Girdiğim her sınavda istisnasız tam puan almakta bir numarayım📚
Evrenin de ötesinde mükemmel bir mantık ve muhakeme yetendğine sahibim📚
Ezber yeteneğim olağanüstü,bir metni ezberlemem için o metne bir göz atmam bile yeterlidir📚
Olağanüstü bir hafızaya sahibim📚
Hafızam,ezber yeteneğim,mantık ve muhakeme yeteneğim en mükemmel deha ve profesörlerin bile imreneceği kadar olağanüstü📚
Proje ödevlerini her daim tam zamanında ve en mükemmel şekilde hazırlarım📚
Sözlü ve yazılılarda her daim tsm puan almakta bir numarayım📚
Ödevleri her zaman tam zamanında ve an mükemmel şekilde hazırlarım📚
Tüm girdiğim veya çözdüğüm sınavlarda her daim fullerim ve her zamanki gibi ilk sırayı kaparım📚
İnsanlar benim gibi olmak için delicesine çalışırlar fakat hiçbir zaman beni geçemezler📚
Başarılı olmak için özel bir çaba harcamıyorum,doğuştan böyleyim📚
ੈ✩‧₊˚"BÜYÜK" ŞEYLER MANİFESTLEMEK
Manifestin büyüğü küçüğü olmaz,ilk önce bunu anlaman gerekiyor
1 milyon dolar manifestleyebilir miyim? Ya da kızıl saçlar? Ya da tamamiyle değişmiş bir yüz? Evet yapabilirsiniz. Sonuçta onlar da birer enerjidir ve siz de enerjinizi istediğiniz gibi uydurabilirsiniz.Enerji yönetimi hakkında zaten bir yazı paylaşmıştım. Eğer sizinse sizin isteklerinize hizmet etmek zorundadır.O bir eşya,siz de ona sahip olacak kişisiniz. Sonuçta eşyalar bizim içindir değil mi? Kalemler,para,kitaplar...hepsi bizim için yaratıldı. Eğer onlara sahip olmayacaksak yaratılmalarının amacı ne? Peki ya miktara göre değişiyor mu? Hayır. Paranın miktarına takılmak sadece kendinizi sınırlandırmak olur. Paranın miktarı önemsiz. Zengin ve o paraya sahip olduğunuza göre büyük miktarda paralar bir hiçtir. O yüksek miktara alışıksınız,yüksek miktarlara alışıksınız. Çünkü seviyeniz onların da ötesinde. Seviyenizi yüksekte tutmalısınız. Yüksekte tutmazsanız yüksek miktarları tezahür edemezsiniz. Miktarı kendinize bir engel olarak görmeyin.
Kendiniz için normalleştirin
Bir kalemle bir kalem seti aynıdır. Sonuçta siz onlara sahip olunca miktarlarının bir önemi kalmıyor. Bir süre sonra sıradan geliyor. İşte bundan bahsediyorum. Ona sahip olmayı kendiniz için normalleştirin. Ona sahip olmanız çok normal. Anormal değil çünkü ona zaten çoktan sahiptiniz. Kendinizi tezahürünüzden alçakta görmeyin,eğer siz olmasaydınız tezahürünüz ve en basitiyle para sahipsiz kalırdı. Hiç kimse onu harcamazdı. Yani o sizinle anlam buluyor. Size ait olmak onun için bir şereftir. O sizi istiyor,siz onu değil.
Self conseptin sırrı:kurban psikolojisinden çık!
Bir çok insan daima başkalarının onları kurtarmasını veya onların yerine görevleri yerine getirmeyi bekliyor aslında. Her zaman ondan daha güzel,daha zengin ve daha başarılı insanlara odaklanarak kendini yok sayıyor. Bu zihniyet ise isteklerinizin zihninizde imkansız algılanmasına sebep olur. Sen de onlara sahip olabilirsin. Güzelsin,zenginsin ve daha bir çok fazlası. Kurban psikolojisinde durarak kendini eziklemek isteklerini daha da uzaklaştırır. Kendini yükseklerde görmezsen inancın da tam olmaz. Kendinin farkında olmak ve kendini eziklememek çok önemlidir. Bilinçaltımız bize ait ve biz nasıl düşünürsek o da ona göre onu kaydeder. Şöyle bir örnek vereyim mesela pinterestte çok güzel bir eşya gördünüz, imrendiniz ve keşke bunu alabilecek maddi durumda olsaydım dediniz. İşte bu çok ama çok yanlıştır. Bunu söyleyerek bilinçaltınıza parayı çekmediğinizi ve bunun imkansız olduğunu kodlamış oluyorsunuz. Fakat güçlü bilinçaltına sahipsin ve sen ne istersen iste onu elde edebilirsin. SINIR YOK. Kendinin farkında ol, başkalarının başarıları,güzellikleri veya paraları senin hiçbir işine yaramaz. En önce kendinle ilgilen. Sen her şeyin en iyisini hak ediyorsun. İmkansız diye bir şey yoktur. Siz zihninize öyle kodlarsınız. Kendinize isteklerinizi verin çünkü bu dünyada herkes gittiğinde bir tek o kalacak. Kurban psikolojisinden çık çünkü sen evreni yöneten tarafsın😉
Şimdi benimle beraber söyle:evren benim isteğime göre çalışıyor. Ben isterim ve olur. Mükemmel bir benlik kavramına sahibim. Kendimin farkındayım. Kendime değer veriyorum. İyi şeyleri hakettiğimi biliyorum. İsteklerimde ısrarcıyım fakat zaten onun bana ait olduğunu bildiğim için daima serbest bırakıp hayatıma devam ederim. Herkes benim gibi olmak istiyor. Çok şanslıyım. Başarılıyım. Parayı inanılmaz derecede çekiyorum.
★Eğer vücudun tek parçası hasar almışsa,diğerleri huysuzlaşır..
。Hayatınızı ve kendinizi,zihninizi, konuştuklarınızı vb. tek parça olarak düşünün. Eğer bir parçaya zarar gelirse diğerleri de bundan etkilenir. Bilinçaltınızda olan bir olumsuz düşünce veya senaryo hayatın akışını değiştirir. Bir bakmışsınız sağlıklıca düşünürken olumsuz düşünce ve senaryolara kapılmışsınız. Bilinçaltınızda ne bulundurursanız hayatınızda onu elde edersiniz. Çevrenizi değiştirmek için ilk önce düşünce yapınızı değiştirmelisiniz. "Beni sevmezler kesin" değil "iyi bir insan olduğum için mutlaka sevilmem gerekiyor" deyin. Algınızı değiştirin. Hayata ve kendinize karşı önyargılı olmayın. Sürprizlere açık olun. Hayata iyi yanından bakın. Bu sayede daha çok güzellikleri kendinize çekersiniz. Bilinçaltınızda güzel ve olumlu düşünceler bulundurun. Olumsuzluklara kapılmayın çünkü sürüklenirsiniz. Negatif enerjiyi kendinizden uzaklaştırın. Bu sayede 'vücudun' tüm parçaları sağlıklı ve sapasağlam kalır..
。Peki nasıl negatif enerjiyi kendimizden uzak tutarız? Önceki postumda da dediğim gibi, çözüm basit: tam tersiyle cevap verin. Olumsuzluklar karşısında tam tersi bir şekilde olumlu düşünceleri bilinçaltınızda bulundurun. Pozitif enerjiyle bağlı olduğunuzun bilincinde olun. Pozitif enerji hep sizi kovalar. 'değil','hayır' gibi olumsuz kelimelerle negatif enerjiyi savurmaya çalışmayın. Bu sanki birine karşı kendinizi savunuyormuş gibi bir algı oluşturur. Olmayan bir şeye karşı kendini nasıl savunursun? Savunsan bile bir cevap alabilir misin? Hayır. Olmayan bir şeyin cevabı da olmaz. Kendinizi açıklamak yerine tam tersi olduğunuzun bilincine girin ve kendinizi tanıdığınızı bildiğinizin bilincinde olarak kendinizi baskılamayın. Kendinizin en iyi dostu hatta RUH EŞİ olun. Vücudun parçalarına iyi bakın♡
★Bazen motive olmak için sadece denemek yeterlidir
。Motivasyonsuz olmanın sebebi nedir? Neden olunur? Nasıl kurtulunur? Aslında birçok kişinin temeldeki asıl sorunu motivasyonsuzluk ve bundan gelen üşengeçlik. Eğer motivasyonsuzsanız size göre aslında hiçbir şey yapmanın bir anlamı yok,ne de olsa hayatınızı değiştireceğinize inanmıyorsunuz. Her hareketinize ve sözünüze asıl anlamı siz verirsiniz. Siz o anlamı vermedikten sonra onların hiçbir değeri yoktur.
。Motivasyonsuz olmanın sebebi nedir? Bunun sebebi artık ümit etmeyi bırakmış olmanızdır. Hayata dair bir beklentiniz yoktur demektir. Peki soruyorum size,hayatından zevk almadıkça yaşamanın ne anlamı var? Hayata sıkıca tutunmadıktan sonra sadece zaman israfı yapılmış olunuyor. Zaman en değerli varlığınızdır,her şey geri alınabilir ama zaman asla geri alınamaz. 1 salisenin bile bir telafisi olamaz. Bu yüzden hayatınızı iyikilerle doldurmaya çalışın. Keşkelerle ve pişmanlıklarla kendinizi bin kat daha yormayın. Ne de olsa denemekten bir zarar gelmez değil mi? Hayatta büyük adımlar atmaya cesaretli olun. Umudunuzu asla yitirmeyin çünkü bu sadece kötüyü kendine çekmek olur. Hayatınıza ve kendinize değer verin,ne de olsa bir daha bu hayata gelmeyeceksiniz...
。 Sebebini en basit şekilde açıklayacak olursam temel sebebi şudur; depresif olmanız ve ruhsal olarak kötü bir durumda olmanız. Bazen iç dünyanız size engel olur.. Depresif olmayı bırakıp kendinizi tüm kötü enerjiden arındırmaya başlayın. Bunu yapmak için meditasyon yapabilir,günlük tutabilir ve kendinize belirli huzur verici hobiler edinebilirsiniz. (origami,resim,bullet günlük vb.)
。Peki nasıl bu motivasyonsuzluk durumundan kurtulabilirsiniz? Cevabı basit aslında: kalkın ve Düşüncelerinizi Umursamadan yapmanız gereken işe başlayın,kendinizi bunun için zorlayın. Kendinizi disipline edin. Disiplin başarılı olmanın anahtarıdır. Kendinizi disipline etmek üşengeçlik ve motivasyonsuzluk durumlarından kurtulmanızı sağlar. Kendi bedeniniz üzerinde güçlü bir kontrole sahip olun. Bunun için kendinize küçük hedefler belirleyin; su içmek,kitap okumak,yeni bir hobi edinmek gibi. Gittikçe hedeflerinizi büyütün,gittikçe daha güçlü bir iradeye ve özdisipline sahip olacaksınız. Hayatınızı planlayın,planlarınızı CİDDİYE ALIN. Hayallerinizi ciddiye alın. Hayatınızın akışını ciddiye alın. Geleceğiniz ve şimdiniz çok önemli.
。Motivasyonlu olduğunuzu kendinize inandırın. Neyi seviyorsanız ona dair içeriklere bakın. İster istemez motivasyonla dolarsınız. Hayallerinize artık belirli bir anlam yüklemeye başlayın. Kendi hayatınızı romantize edin. Disiplinliymiş gibi davranın. Çok çalışkanmış gibi davranın. Öyle olmaya kendinizi alıştırın. Bu bilince girmelisiniz. Kendinizi zorlayın ve verimli biriymiş gibi davranın. Enerjinizi buna uydurun. Enerjiniz üzerinde de güçlü bir kontrolünüzün olması gerekiyor. Ve her daim hayatın neden-sonuç ilişkisiyle çalıştığını unutmayın,ne yaparsanız onu alırsınız. Ne düşünürseniz karşılık olarak onu alırsınız. Her daim çevreniz size göre şekillenir. 4d'de ne istiyorsanız 3d'ye de o yansır. Kendi gerçekliğinizi siz yönetiyorsunuz.
HİÇ BİR ŞEY DEĞİŞMİYOR MU? YOKSA ASIL DEĞİŞİMİ FARKETMEYEN SİZLER MİSİNİZ?
☄️Bazen değişim hiç olmuyormuş gibi hissettiğiniz oluyor mu? Sizce gerçekten değişim yok mu yoksa sadece siz değişimleri farketmiyor musunuz? Gerçek şu ki, değişim anında olan bir şey değildir. Her planck zamanında(zamanın en küçük birimi) hatta bundan daha küçük bir zaman biriminde değişim gerçekleşir. Her düşünce,fikir bir değişimdir. 1 saniye önceki sizle şimdiki siz aynı mıdır? Hayır. Şimdiki siz daha tecrübeli hale gelmiştir. O bir saniye içerisinde sağlıklı olduğunuz kafanıza dank ederse, sağlığı çekmiş ve bu enerjiyle uyumlanmış biri olarak hayatınıza devam edersiniz. Küçük zaman, büyük değişimler. Fakat çoğu zaman bu değişimleri farketmezsiniz çünkü küçükten çok büyük değişimlerin arayışı içerisindesinizdir.
🕳️1 santim uzamak isteyip 1 milimetreyi boşvermek buna bir örnektir. Değişimi beklemek hatadan başka bir şey değildir. Değişim siz bekleseniz de beklemeseniz de gerçekleşir. İlk önce minik adımlar atarsınız ve bu adımları farkedememek normaldir. Sabırlı olun. Süreci sevin ve süreci olması gerektiği gibi yerine getirin. Sürekli sonuca odaklanıp isteyerek yerinizde sayarsınız.
🕸️ Harekete geçmelisiniz. Sürekli düşünmeyi bırakın,endişelenmeyi bırakın,daha belirlenmemiş geleceğin nasıl olacağını düşünerek zihninizi yormayın.Beklemeyi bırakın. Sadece içinizden geldiği gibi davranın. İçten olun. Duygularınızı ve içten istediğiniz fikirleri içinize atıp da dışa yansıtmazsanız bu bir dağa dönüşür. Manifest, ritüel, büyü vb. gibi aktiviteler yaparken ilk başta istediğiniz şeyi almıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Oysa ki adım adım gerçekleşen şeyin farkında değilsiniz. İyi ders notları istersiniz,ders çalışma alışkanlığı kazanırsınız ve bu süreç içerisinde girdiğiniz her hangi bir sınavda düşük alırsanız üzülmeyin,emekleriniz anlamsız değil, boşuna değil. Sadece adım adım gerçekleşiyor ve başarısızlık da bu adımların bir parçası. Unutmayın ki hata yapmayan tek kişi hiç denememiş olan kişidir. Eğer başarısız olduysanız,tebrikler! Cidden başlamak için bir cesaret ve azminiz var. Hiç vazgeçmeden devam edin🫶🏻
Olumsuz düşünceler neden oluşur?
Çoğu zaman olumsuz düşüncelerin neden geldiğini anlayamayız. Bir anda olumsuz düşünmeyi anlamlandırmayarak sadece kaçarız. Ki bu yanlış. Olumsuz düşüncelerin sebebini aramak gerekir. Bunun için ilk önce hayal dünyamızdan çıkmayı deneyin. Etrafta neler oluyor,peki ben ne yapıyorum bu kadar zamanda? Vücuduna iyi baktın mı?Yapman gereken her hangi bir işi hallettin mi?Sen farketmesen de kendine iyi bakmadığın zaman beyin bunu algılar ve içten içe bir ruhsal çöküş yaşarsın. Kendine acımasız olmak seni daha da dibe götürür. Kendine karşı olumsuz düşünceler oluşmasına neden olur. Dinlenmen gerektiği zaman dinlen. Ara verebilirsin,hiç bir şekilde sorun değil. Kendine odaklanmalısın. İster bir sosyal medya ister arkadaşların olsun;ilk sıraya kendini koy. Herkesin uğraşacak bir hayatı var,sen kendi hayatına yani kendine odaklan! Kendini ihmal etmek negatif enerjiyi çeker,bunu sakın unutma<3
Peki olumsuz düşüncelerin kaynağını bulduktan sonra nasıl kurtulunur?
Tek söz;eksikleri gider. İki cümleyle anlaşılmadı ama şöyle açıklayayım: İlk önce bulunduğun konuma bak,şu şu olursa mutlu olur musun diye düşün. Olumsuz düşüncelerin kaynağı kendini ihmal etmek mi? Ara ver. Kendini arka plana atma,en çok ilgiyi sen hakediyorsun. Biraz dinlen. Bu sırada meditasyon yaparak veya başka bir şekilde kendinle baş başa kal. Kendini anlamaya çalış. Yeni hobiler edin,kafanı onlara yor. Daha sağlıklı bir zihin için çalış. Bu hayat sadece senin,ikincisi gelmeyecek. Onlardan kaçmaya veya bastırmaya çalışma. Bu onların varlığını daha da belirginleştirir.
✫𝙃𝘼𝙔𝘼𝙇 𝙆𝙐𝙍𝙈𝘼𝙆/𝘾̧𝙀𝙎̧𝙄̇𝙏𝙇𝙄̇ 𝙎𝙀𝙉𝘼𝙍𝙔𝙊𝙇𝘼𝙍 𝙐̈𝙍𝙀𝙏𝙈𝙀𝙆
Bu senaryolar aslında sadece hayal değildir,eğer olacağına inanırsan o artık bir hayal olmaktan çıkar gerçekliğe yansır!
Mesela örnek verelim;Herhangi bir yere taşındığını mı gördün?İnanırsan olur!Okulundaki popüler grubun sana onların grubuna girmeni teklif ettiklerini mi gördün?Gerçek olacak! Herhangi bir sınavda başarılı mı oldun? Başaracaksın! Bu tamamen inanç ile ilgili. Eğer sen onların sadece hayal olduğunu hayatında böyle birşey olamayacağını düşünürsen,hayalden öteye gidemez!
Bu bir çeşit hissiyat. Gerçek olmasını istediğiniz şeyi hayal ederseniz,çoktan olmuş demektir. İnancını daima yüksek tut ve hiçbirşeyin imkansız olmadığını hatırla,kendini sınırlama!
ÇEVİRDİĞİM METİN👇
𝙞𝙣𝙖𝙣𝙘𝜾𝙣𝜾 𝙖𝙘̧𝜾𝙠 𝙩𝙪𝙩!
𓆩♡𓆪 Durum ve olay 𓆩♡𓆪
·Durum olayın içerisinde olmaktır,olay ise çoktan bitmiş gitmiş bir durumdur,bu durumun getirileridir. Durum ve olay aslında manifesting içerisinde yer alan '-mış' gibi yapmanın temelidir. Peki ama neden?
-'๑'- '-mış' gibi yapmak...nedir?
· Sanki hep oy'-muş' gibi davranmak,enerjini ona uydurmaktır. '-mış' gibi yaparak aslında zaten ona sahip olduğumuz mesajını veririz. Manifestingde '-mış' gibi yapmak hem önemlidir hem de o kadar önemli değildir. Aslında,istediğimiz her şeyin olmak zorunda olduğunu düşünürsek,bu konuda endişe etmemize gerek kalmamış oluyor. Önemli değildir diyorum,gerekli değil demiyorum.
-'๑'- Neden '-mış'gibi yaparız?
·Enerjimizi uydururuz,istediğimiz şeyin enerjisin taklit ederek ona dönüşürüz. Tıpkı çocukluğumuzda taklit ettiğimiz film karakterleri gibi... Çoğumuz bir süre bunlarla yaşadı,çoğumuz da hemen değişti. Manifestingde tezahür etmek için zihnimizde sahip olmamak gibi bir olası durumun olmaması gerekir. Sadece tek bir olasılık var;o da ona sahip olmak.
-'๑'- Durum ve olayın manifestingle alakası ne?
·Çünkü biz her tezahür etmeye çalıştığımızda ona sahip olma durumuna geçmeye çalışırız. Bu nedenle manifestingle yakından ilişkisi var. Olay çoktan olmuş bitmiş olduğu için bu durum revizyonda kullanılabilir. Mesela sınav notun düşük geldi fakat yüksek almış gibi davrandın. Sanki o olay yaşanmış gibi... Sınavdan yüksek almak bir olaydır,onun sonuçları ise durumdur. Zihnimizde tezahürümüzü imajine ederken bu ikisine dikkat etmek gerekir.
-'๑'- Anın büyüsünü bozmak,durumu kaçırmak
· Bir şeye çabaladıktan sonra sahip olduğunu düşün,mesela sınavdan en sonunda yüksek aldın ve dinlenmen gerektiğini söyledin. Evet dinlenmek gereklidir fakat bunun sonsuza dek süreceğini,o rahatlık bilincinden asla çıkmaya asla tenezzül bile etmediğin anlar olacak. Manifestde de bu böyledir. Eğer ki kontrolü elden bırakırsan,başkası ele alır. En sonunda tezahür ettiğini söyleyerek zihnin serbest kalır, bilincin serbest kalır,enerjin serbest kalır. Tıpkı güzel bir kız gibi,güzel miyim? Bilmiyordum,umrumda da değil. Zaten hep benimdi. O her zaman senindi ve sanki yepyeni bir şeymiş gibi,sanki kovalamış gibi kendine durumunu hatırlatmayı kes.Sen kovalamadın,kovalandın. Durumun farkına varma,sen hep böyleydin. Rahatça yaşa ve kendini hiçbir şeyle zorlamaya çalışma. Enerjiyi kendinden kaçırma:)
༊*·˚ Çok güzelsin... Her zamanki gibi
BEYNİNİZLE OYNAYIN Duygularınızı kontrol edin
**Duygularımız bazen bizim önümüze geçebiliyor,onlar her zaman iyi değillerdir. İyi duyguların yanında kötü duygular da vardır ve bana kalırsa sağlıklı olan hiç kimse bu duygularla hareket etmek istemez. Peki ya nasıl bu duygulara kapılmadan ilerleyebiliriz? Nasıl duygularımızı yönetebiliriz?
**İlk önce kötü duyguları listelemekle başlayacağım. Tembellik,ego, kıskançlık, öfke,nefret,şehvet. Bunlar aynı zamanda incilde büyük günahlar olarak geçer ve Kur'an'ı Kerim'de yerilen, günah sayılan duygulardır. Tembellik, insanı başarıdan alıkoyar. Faydasız ve aşırı derecede tüketici konumuna düşürür. Ego, insanın kendisini geliştirmesini engeller. Küçükle yetindirerek kendimize verdiğimiz değeri azaltır,insanlara üstten bakmamıza sebep olarak saygınlığı,sevgiyi yitindirir. Kıskançlık, insanı kendini sevmekten alıkoyar. Daima başkalarıyla karşılaştırır ve herkesi düşman bellettirerek özümüzden kopmamıza sebep olur. Özümüz bizim her şeyimizdir. Ona sahip çıkmalıyız. Öfke,insanı canavarlaştırır. Kontrolü tamamen kaybettirir ve hem kendimize hem çevremize zarar verdirmekle kalmayıp sağlıklı düşünmeye engel olur. Nefret,insanı sevgiden yoksun kılar. Olumsuzcu birine dönüştürür ve ilişkilerde başarısızlığa ve dengesizliğe sebep olur. Kendimize bile sevgi duydurtmaz ve özsevgiyi alt üst eder. Şehvet,insanın zevklerin kollarında kendini kaybetmesine sebep olur. Olaylara akılla yaklaşılınamaz ve bir süre sonra sarhoş gibi hayattan zevk alınmamaya başlanır. Bu günahlar kişinin kişisel gelişimine darbe niteliğindedir.
**Bu duygularla baş etmek yerine onlarla savaşmayı bırakmalı ve tam tersiyle, iyi duygularla cevap vermeliyiz. Tıpkı ters düz dalgaların birbirini söndürdüğü gibi,iyi duygulara odağı arttırıp çoğunluk haline getirmeliyiz. Kötü duyguları umursamamalıyız,onlar umursandıkları sürece vardır. Bir insanı umursadığınız sürece hayatınızda tutarsınız. Duygular da dahil her şey hayatınıza böyle girer. Bu yüzden neye dikkatinizi verdiğinize önem verin ve dikkat edin.
**Bir diğer çözüm: kendinizi meşgul etmek ve iyi duygularla beslemek! Hayatınız şimdi bir bardak çamur haline gelmiş olabilir, kötü duygular hayatınızın dört bir yanını sarmış olabilir. Bunlardan kurtulmanın tek yolu,o bardağa daha çok berrak su yani iyi duyguları eklemektir. Bu berrak suyu ekledikçe bardak dolacak ve çamur gibi kirlerden taşarak arınacaktır. Bardak taştığı zaman bile iyi duygularla beslemeye devam edin, bu onların galip gelmesi için bir diğer önlemdir. Ne olursa olsun bunu sevgi ve istekle yapmaya önem verin, sevginin yolu en güzelidir.
Sana emanet edilen ruha acı çektirmek kadar büyük bir ihanet yoktur aslında. En büyük ihanetini daima kendine yaparsın. Ya kendine inanmazsın,ya kendini eziklersin ya da diğer insanların yaptığı gibi kendini kabul etmez yargılarsın. Göremiyor musun tek varlığının kendi benliğin olduğunu? O da giderse ne olacağını hiç düşündün mü peki? Bu hayat somurtarak oturmak için verilmedi. İradeni koru,kötü düşüncelerin zihninde yer edinmesine izin verme. Vesveslerden sakın,farklılıklarının aslında ne kadar anlamlı olduğunu fark et. İyi hissetmeyi ve iyi yaşamayı hak ediyorsun. Başkası da olabilirdin,bu benliğe sahip olduğun için şükret♡︎