"Gönül telaşımız dünya telaşımızı geçmedikçe, gönül güzelliği bizlere yetmedikçe, insanları, yalnızca bir kalbi olduğu için sevmedikçe, mânâya inmedikçe, incinsek dahi incitmedikçe, acıya da olsa tebessüm etmedikçe, beklentisiz "sevmedikçe" güzel bir insan olamayacağız."
Biraz daha dudaklarını kıvırsana yukarı doğru benim için. Yalandan da olsa gülmek çok yakışıyor sana.
Konuşmamız gereken şeyler var, susmamız gereken yerler ve yerinin gelmesine rağmen ağızdan çıkmayı reddeden kelimeler. Edilen yeminler var, tutulmayan sözler ve ardında bir ceset bırakıp gidenler var. Nedenler var, “nedenler”, Neden sevmedinler, neden gelmedinler, neden gittinler.. Hayatımızın içine edenler var. Bunu yaparken bize “seviyorum” diyenler.
Bazı kadınlar kaç yaşında olursa olsun içinde uçan balon telaşıyla
Dans eden küçük bir kız çocuğu taşırlar
Abartılı sevmeleri saçmasapan halleri ve dudak büzüp
Şımarıkca omuz silkmeleri hep bu yüzdendir..
Ve saklambaç oynarken bir kuytu köşede uyuyakalmak kadar
Olasıdır onlar için oyunu kuralına göre oynamamak..
İçinden geldiği gibi davranan aklına ilk geleni konuşan,
Çıplak ayaklı dağınık saçlı bahçe düşesleridir bazı kadınlar..
Gülümsettiğiniz zaman küçücük göz bebeklerinin içine,
Sizi nasıl da kocaman yerleştirdiğini hayretle izlersiniz..
Seviyorsa ruhunuzu sesli kahkahalar atar yanınızda
Ve kıymetinizi derinden hissedersiniz..
Babasına ilk kez pişirdiği kahveyi taşıdığı gün olduğu kadar
Heyecanlı sevebilen kadınlar..
Ne kadar itina etse o kadar tökezleyebilen,
Sağa sola saçılan düş kırıklarını toplarken
Bağıra bağıra ağlayabilen gerçek kadınlar diyorum beyler..
Şanslıysanız onlardan biri mutlaka dokunur hayatınıza..
O zaman sakin olun..
Kalbindeki tırtıllara koza olun..
Düşmekten yorulmuştur yapabilirseniz
Kırılgan kalbine sığınak olun..
Sonra yaslanın ruhuna ve hiç susmayan bir şarkı olun.
Sadece üzgünüm.
10 Ekim 2020