Önce Hiç Bir şeyi,her şey Etti.

"Süzülüp gidiyorum işte.

Bela olmadan.

Yoluna çıkmadan.

Hesap filan sormadan.

İncitmeden, acıtmadan...

Bir bileti yırtar gibi.

Bir kabuğu atar gibi.

Sıyrılıp gidiyorum işte..!"

Özlemlere çay koysak,

vuslat'a dem tutar mıyız..?

Bazen sadece kendini dinlemeli insan.

Her şeyden uzak,

Bir kendine yakın...

"Sıkıldıysa yaprak gülden, yar gönülden;

Bırakıp gidebilir.

Eylül'ün suçu der geçeriz..."

"Gönlüm dilime dargın,

Dilim gönlüme.

Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime,

Dilim anlayamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme..."

"Seni iki şey anlatır ;

Hiç bir şeyin yokken gösterdiğin sabır,

Her şeyin varken sergilediğin tavır..."

(Hz. Mevlâna)

Kadın Annedir,🌹

Kadın Nimettir,🌹

Kadın Nefestir,🌹

Kadın Şefkattir,🌹

Kadın Cennet'tir,🌹

Kıymetini bilirsen kadın en değerli hazinendir.🌹

Başta Şehit Anneleri olmak üzere 🌹🇹🇷🇹🇷

Elleri öpülesi tüm kadınlarımızın,

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun.🌹

Sonra ne mi yapıyorsun ?

Kalkıp toparlıyorsun önce dağılan yanlarını ;

Hiç incinmemiş gibi,

Hiç yorulmamiş gibi en dipten başlıyorsun geçmişin izlerini temizlemeye...

Ayağına değil,

gönlüne takılan şeyler de oluyor elbette.

Nasip deyip döküyorsun bir bardak çay daha, devam ediyorsun kaldığın yerden yaşamaya…

nasılsın ? diye sorunca, sustu kaldı kalbim... Öylesine sorulmuş bir söz olmasaydı eğer, iyiyim diyecektim... İşte ; O gün bu gündür hâlâ, tek kahve söylerim kendime...

🍂Vakit Eylül vaktidir ;

Çaylar dem tutar, Kahveler bir başka kokar bu mevsimde ...

Yavaşlar her şey , yavaşlar zaman yazın coşkusuna inat ...

Durup dinlenme ,doğanın renklerini izleme vaktidir ...

Vakit EYLÜL vaktidir ... (İ.Durak Taş)

Ben her Eylül ;

Biraz Attila İlhan olurum.

Mecbur kalırım sana, sen bilmezsin.

Sonra aklıma bir Cemal düşer, bir şiir ısmarlar bana.

Konuşuruz Eylül'den.

Sen bilmezsin kaç Didem çıkar içimdeki ahlar ağacından...

Gölgesine razı bir fesleğen olurum onunla.

Yüzüme yüzüme vurur geç kalmışlığımı,

Otuz beş yaş şiiriyle Cahit Sıtkı.

Sonra fısıldar usulca kulağıma bir Orhan Veli,

Beni bu güzel havalar mahvetti.

Ben her Eylül

Biraz sen olurum.

Biraz ben

Biraz onlar...

(İnan Durak Taş)

Ben Eylül'ü severim

Usuldan yağan yağmurları

Kitap kokan odaları

Pencereden uçuşup masama konan yaprakları...

Fincanda mis gibi kokan kahveyi,

Gri bulutların arkasına saklanan nazlı güneşi

Hüzünlü Eylül şiirlerini...

Göç etmeye başlayan kuşları,

Uykuya hazırlanan tabiatı,

Hafiften esen ılık rüzgarları..

Eylül'ü hatırlatan şarkıları,

Omuzlara atılan ince şalları,

Bahçedeki solgun, boynu bükük gülü..

Kısaca ;

Severim ben Eylül'ü...

(İnan Durak Taş)

Duygu yoksunu bir insandan seninle aynı hisleri paylaşmasını bekliyorsun.

Kalp genişliği olmayandan muhabbet umuyorsun.

Hatır nedir bilmeyende vefa arıyorsun.

Aklını çalıştırmayana izah üstüne izah yapıyorsun.

Hepsine acıyla gül ve geç.

Yeri olmayana yer açmaya gerek yok..!

 "Yüksek bir tepeye çıkıp bağıra bağıra küfür edip Beyefendi bir şekilde İnesim var..."

"Hayır ; Ben kimseyi yarı yolda bırakmadım… Kendi hikayemden ayrıldım."