Kaç şarkıda öldürdük birilerini ya da kaç şarkıda vazgeçtik birilerinden? Kaç şarkıda yas tuttuk, kaç şarkıda özledik, bekledik...?
Ben o günlerde o günlerin hiçbir zaman geride kalmayacağını zannediyordum. Korkudan ağladığım, içki kokulu gecelerin, gündüzlerin hiçbir zaman geçmeyeceğini düşünürdüm...
Geçti. Geçti ama geriye bir ben kalmadı. Geriye sadece ağır hasarlı ve duygusuz bir kız kaldı. Aslında haklıymışım, kaç yüz yıl geçse bile geçmeyecek...
Ha bir de, bana bir çocukluk borçlusun, dünya. Bir daha yaşayamayacağım çocukluğumu mahvettiğin için seni asla affetmeyeceğim.
Yazmış Mirzə Şəfi Vazeh:
Ağlımla qəlbimin özgə yolu var,
Hər biri bir yolda puç edər məni.
Birisi sevdadan uzaqlaşdırar,
O biri sevdaya tuş edər məni...
19 Nisan.
Boşverin, fazlasıyla boşverildik zaten.
Beni tanımayan insanlara kendimi ifade edebiliyorum, hatta bir şeyler söyleyebiliyorum. Beni "tanıyanlara" mükemmel görünsem de.
Kendime bir söz verdim. Her şeye direndim ve bir şekilde hayatta kaldım. Hala nefes alıyorum. Yaşadığım hiçbir şeyi unutmak istemiyorum, unutmayacağım da. Ama 9 yaşımdan beri beni intihar girişimlerine maruz bırakan herkesi sileceğim. Ve bu yolculukta sadece kendimi düşüneceğim, başka kimseyi düşünmeyeceğim. Kimsenin ne hissettiğini veya hangi durumda olduğunu umursamıyorum. Belki de bu beni yetiştiren aileme karşı saygısızlıktır. O zaman ben şerefsizim. Ama bazıları bana 17 yıl borçlu. Gerekirse yoluma çıkan herkesi yok ederim, üç kişi hariç. Kendime bir söz verdim. Mutlu olacağım! Ne olursa olsun ben varım!
Mutlu olacağım.
İster biriyle, ister yalnız...
Benden alınanı kendime geri vereceğim.
Çok kişi dedi bana "Sen çok sert bakıyorsun, bakışların ürkütüyor insanı". Evet, farkındayım, kahretsin. İnsan hiç benzemek istemediğine benzermiş. Bir de şöyle bir söz okumuştum gerçek olan: "Kendi başının çaresine bakmış kızın gözleri yumuşak ve kibar bakamaz."
Ama sevdiğim insanlara nasıl baktığımı da bir ben bilirim, bir de onlar...
Artık şu dünya sofrasından kalksak mı? Yani ölelim diyorum. Evet, evet. Ölelim. Lütfen, artık ölebilir miyiz? Ölelim ya.
Şey, birazcık yoruldum da.
Və mən, artıq ağrılarımı heç bir dil ilə ifadə edə bilməyəcək haldayam...