büyüdük sanıp boş yere kırdılar oyuncaklarımızı. bir bahar umuduyla ne varsa yıkıp yok yere gittiler. oysa gerçeğin merhametsiz duvarlarına çarpınca, ne bahar geldi bir daha topraklarına ne de ellerinde bir damla umut kaldı.
sabaha karşı seninle balkonda otururken kırılıp içime attığım her şeyi anlatmayı ve beni anlamanı isterdim.
Huzur bazen sigaraydı, bazen 35'lik rakı ama asla sıcak bir omuz olmadı. Büfelerde yoktu, çünkü poşete sığmazdı...
Türkçe yazılmış bir şiiri sana çevirircesinden...
Dışarıdan bakıldığında hiçbir şeyi umursamayan biri olarak gözükebilirim ama içimde kaç farklı dünyanın yıkıldığını siz bilemezsiniz
aşağılanmış bir nesildesin, kendini sevmeye de bilirsin~
zamanın ilerlemiyormuş gibi gelip birdenbire geçip gitmesinden, geçen hiçbir zamanın istediğim gibi olmamasından ve içimdeki bu huzursuzluğun hiç geçmemesinden çok yoruldum