Yalanını anlatmış itiraf etmiş ve neden yaptığını bilmiyordu gitmeyebilirdi, yapmayabilirdi. Kendiside böyle söylüyordu. Tamamen başlı başına bir yanlış. Bende aynı durumdaydım gitmeyebilirdim, durmayabilirdim. Affettim onun affetmiyceği bir yalanı söylerken. Ben onunla sevişmeyi geçtim kokundan zevk alıyordum. Kaldıki eski sevgilimle yattımı düşünecekti. Asla söyleyemezdim. İnanmazdı da zaten. Bende inanmazdım. Söyleyemezdim. Ben böyle bir insanım işte iyiken aşırı iyi kötüyken aşırı kötü. Duyhusalken aşırı duygusal sertken aşırı sertim. Eğer böyle olmasaydım eski sevgilimle yatardım. Çünkü ben onda bulduğumu kimsede bulmıycağımı kimsede olmıycağı netliğine sahiptim zaten. Her konuda iyi yada kötü konu fark etmez netlik var, aşırılılık var bende. Eğer o gece o kızla yatıp tenimi karıştırsaydım. Benim için tamamen olmazdı. Bu kadar kaybetmekten zaten korkmazdım ben. Aslında onun söylediği yalanla benim söylediğim yalan birdi bunu düşünememesi ve mekanlar empati yapmasını engelledi. Ve hiç bişey değişmiycek. Bana tonlarca konuşup en son "seviyorsanız ahirette bile ayrılmazsınız" diyenler oldu. Sevgi yeterli siz sevmeyenden korkun dediler.
Kimsenin aydınlığına değişmeyeceğim karanlığımdı. Sevgi sözcükleri yetmemeye başlamış, öpmelerim, koklamalarım, sevmelerim az kalıyordu.
Poyraz karayel - 37. Bölüm - 1:21:22
ben hep tek başımaydım.
Sizce nereniz kırılsa çok daha fazla ve uzunnnnn bir acı duyarsınız?
Kalbim kırılmıştı oda bana yalan söylediğinde. Bütün acılara dayanıklı hissiz bir hayvan gibiyim ben. Ama kalbim kırıldığında....
Yalanından sonra artık çok fazla aşırıya kaçamazdım onu severken. Çünkü bu aşırılık yüzünden ben hem yara almış hemde bu yaralarla birlikte yaşamayı öğrenmiş olmama rahmen fazla yaptığımı hissetmiştim. Hiç bir konuda kendimi düşünmezken düşünmem gerektiğini fark etmiştim. Söylediği yalanın benim nezlimde asla affı yoktu. Onun demesine göre beni aldatmamıştı. Evet kimsenin eline bile dokunmadı ama yalanını benim gibi çok aşırılıkla inkar etmişti. Ama ben ondan kopamadım. Onu affetmem için çabalamasına bile yardımcı oldum. Çünkü ondan kopamazdım affı olmasa bile. Kendi kendimi kör kıldım. Tabikide üstüne gittim. Tabikide hatasını anlamasını istedim. Ama çok anlamış değildi ve tekrar bir yanlış daha yaptı.
Ayakta durmayı ne kadar zor öğrendiğimi bilemezsin, kendi gözlerimden yaş akıtmamayı. Ben seni bekliyormuşum, zor duruyormuşum ayakta, zor tutuyormuşum gözlerimi. Meğer ben seni bekliyormuşum. Kimseye düşürmediğim gururum, kimseye göstermediğim duruşum. Daha bi çok şey, benim bile unuttuğum bütün yıkılışlarım seni bekliyormuş. Sığınıcak bi yerim yokmuş sen bana ev olmuşsun meğer. Ne olursa olsun yanımda ol. İstersen sırtını dön fark etmez. Güneşin önü arkası olmaz...
Benden çok daha iyilerini bulursun da benim kalbimden bir tane daha yok. Yeni hayatımın ilk gününden hepinize selam. Duygular kapalı, defterleride yırttık attık. Oturda düşün bakalım şimdi kim sevemeyecek bir daha. Gözlerin değil yaptıkların ve yaşananlar geliyor artık aklıma. Bu kadar süre uzak olmasak belki böyle olmazdı. Gözlerimde açılmazdı ama artık herşeyden eminim.
Şu üç günlük dünyada lütfen bizi bırakın yaşıyalım diye haykırdım 2 sene boyunca. Sesim düştü yüzüm düştü ben öldüm. Herşeyin sonu değildi elbet ama "birbirinizi gerçekten seviyorsanız elbet birlikte olursunuz o gelicektir" diyenler beni inandıramadı. Olmazdı yapamazdı yapmazdı da. Çünkü ben o yolların hepsini yıktım. Ve ailesi herşeye karıştıkları için artık tamamen bittiğini biliyordum. Benim ailem hiçbirşeye karışmadı. Yalanım hariç herşeyi bilmelerine rahmen ailemden kimseye tek kelime ettirmedim tepkimi net koydum. Ama o yapamadı yapamazdı.