Seni hissedemiyorum.
Bu aralar ruhumda,
Nerdesin kim bilir,
Kimlerin gözlerine bakıyorsun?
Artık sadece düşleyebiliyorum seni,
Ancak sen ona da izin vermiyorsun.
Ey sevgilim nerdesin,
Nereye saklandın?
Kaf dağına mı çıktın yoksa,
Gizli yerimize ?
Ama biliyorsun sözümüzü,
Ölmeden gitmek yoktu.
Yoksa öldün mü gerçekten?
Söylüyorlar ama inanmıyordum
'Ama ben görüyorum.' diyordum.
Artık yoksun sevgilim.
Sadece kokun kaldı bana.
Lavanta gibi kokardın.
Seni bulmak için,
Hiç çıkmıyorum bahçeden,
Ama yoksun sevgilim.
Bekle beni,
Kafa dağının ardında olacağım.
Merak etme erken gelirim yanına.
Sensiz dünya çoktan soldu sevgilim.
"Mutluluk eve geldiğinde aldığın yemek kokusunda saklıymış meğer."
"Hayatta olmak istediğin kişi ve olduğun kişinin arasında uçurum olduğunu fark ettiğinde hayâl kurmak gerçekten zorlaşıyor sanki."
Hayatta hep başarılı olmaya çalışıyoruz. Neden diye düşünmüyoruz. " Bu işi en iyi şekilde yapmak zorundayım." düşüncesi gerçekten bize mi ait? Yoksa bize ailemiz, arkadaşlarımız ve en önemlisi elalemin dayatması mı? "Her şeyde başarılı olmayı her zaman kendimiz mi istiyoruz?" diye kendimize çoğu zaman sormuyoruz. Başarısız olmak istememek gayet normal ancak kendimizi başarısız olduğumuzda yetersiz, hiçbir işe yaramayan biri olarak görmememiz gerekir. Unutmamalıyız ki her işte biz başarılı olamayız. Bunu hayatımızda normalleştirip hayatımızı severek yaşamayı öğrenmemiz lazım. Yoksa hayat bizi kaosunun içine almaktan çekinecek bir yer değil.
"Başarılı olmak ya da olmamak bütün mesele bu." hayatımızı bu şekilde yaşıyoruz malesef çünkü bu bizim sevgi dilimiz olmuş hayatta. İnsanların başarısız olduğunda bizi sevmekten vazgeçeceğinden korkuyoruz. O yüzden ilişkilerimizde de gereksiz fedakarlıklar yapıyoruz. Aklımızda hep aynı cümle " Başarısız olursak beni sevmezler mi? " zaten hayatımızda bize bunları düşündüren insanlar varsa onları hayatımızdan çıkarıp hayatımızı ferahlatmamız lazım.
Kendinizi sevmeyi unutmayın çünkü siz kendinizi sevmedikten sonra başkasının sizi sevmesi size iyi gelecek bir sey olamıyor malesef çünkü siz kendinizi sevilmeye layık biri olarak görmüyorsunuz.
Hüzün kalbin aynasıdır. İnsan en çok acıyı hisseder kalbinde, acıyı hissettiğinde yaşadığının farkına varır. Çünkü acı insanın hem ruhuna hemde bedenine mıhlanır.
Buruk bir şey hayattt... Neden mutlu olamıyorum... Hep içimde bir boşluk var dolmayan. Ruhumdaki o boşluğu doldurmaya çalışıyorum ama denizde bocalayarak yüzmekten başka hiçbir işe yaramıyor. Boğulmak ve nefes almak arasındayım. Var olmak keşke ruhum için şu an gerçek olsa.
Ruhum bedenimden taşmak istiyor. İstediği her yeri dolaşmak ve en önemlisi nefes almak istiyor. Önemli, önemsiz, haklı, haksız, doğru, yanlış her şeyi kafama takmaktan yoruldum ve buna engel olamıyorum. Hayat gerçekten başkalarına göre hareket etmek için çok kısa ve acımasız bir yer. O yüzden bu hayatı kendim için yaşamak istiyorum ama nasıl yapacağımı bir türlü bulamıyorum.
Acı çeken bir ruhtu benimki,
Kanlı bir bıçaktı elindeki.
Ruhumu delik deşik edendin sen,
Ben ise sana aşık olan bir zavallı,
Seni her zerrenle her halinle sevdim.
Elin daha çok kanladı, kinin aktı bana.
Bu bir savaş mıydı yoksa?
Dikenli çalılıklarda yürümek gibi,
Sana aşık olmak.
Zehrini her yerime bulaştırdın.
Bırakamıyorum seni, yapamıyorum bunu.
Elim kolum bağlı.
Senden kurtulmak için en sonunda yaktım.
İçimdeki her şeyi,
Önce fotoğrafları ardından bana aldığın o gitarı,
Sonrası kolaydı.
Kül olana kadar izledim içimdeki ateşi.
Ardından bana gülümseyen bir fotoğrafın kaldı.
Her şey bu kadardı...
Eskiden karanlıktan korkarken şu an ona sarılıyorum sanki. Büyüdükçe bende karanlık olup geceye karışıyorum. Belkide o yüzden karanlık artık beni korkutmuyor. Çünkü artık ben karanlığım....
Eksiklik hissi dünyadaki en zor şeylerden biri. İçimde bir boşluk var ve asla dolmuyor çünkü o boşluğu doldurabilecek kişi yanımdan ayrılalı çok oldu... Zaman akıyor ve gidiyor bir bir benden. Hayatta yapmak istediğim şeyler var ve bunların anlamsız olduğunu söyleyen bir ses. Bu isteklerimi gerçekleştirmek gerçekten o kadar önemli mi ? Hayat bir rüzgar olup onları bir bir yıkabilir ve her şey yine bir hayal kırıklığına dönüşebilir. Ama yinede bir hayale tutunup yaşamak daha iyi sanki. Yoksa hayatın bu amaçsızlık girdabı içinde yaşamak daha çekilmez olur...Yaşamak...
Nefes almak zorlaşıyor sanki.
Kalbinin atıp atmadığını umursamadığın anda,
Yok oluyor içindeki yeşillikler.
Umutların tek tek sönüyor.
Kara günler seni bekliyor.
Görünmez olmaya ant içtiğinde,
Sevilmediğin de yaşamayı umut ettiğinde,
Ruhun karanlığa gömülüyor sanki.
İşte o an,
Kara günler seni bekliyor .