"Bütün ömrümüz uçurum dibindeki minik bir dala tutunmakla geçer.
Bu umuttur...
Bazen bir el gelir, elinizi uzatırsınız sizi aşağıya iter.
Bu dost sandıklarınızdır.
Bazen bir el gelir, sizi yanında istediği için elini uzatır.
Bu aşktır.
Bazen bir el gelir, aşağıya düşeceğini bile bile size elini, gözünü kırpmadan uzatır.
Bu sevgidir.
Bu eli tutun, hiç bırakmadan!"
Gelişine ne kadar sevindiysek, gidişin de o kadar büktü boynumuzu...
ALLAH 'ım ;
Yüreğimize bir bayram sevinci doldur.
Kevser Havuzu'na,
Reyyan Kapısı'na,
Firdevs Cenneti'ne eriştir bizi.
Bir daha ki Ramazan'a,
İftarlara,
Sahurlara,
Nice nice bayramlara kavuştur bizi...
Âmîn, Ecmâin🤲🏼
“Elveda Mağfiret Ayı,
-Elveda Râhmet Ayı,
-Elveda Merhâmet Ayı,
-Elveda Bereket Ayı,
-Elveda Hidâyet Ayı,
-Elveda Dîn-î Mübîn-i Kur'an Ayı,
"Anlamını yitiren yerlere veda etmek gerek. Hatır gönül bilmeyenleri, hatırdan silmek gerek. Ruhu ve şahsiyeti incitenleri terk etmek gerek. Sabır da yorulursa eğer, Sonundaki selamete yürümek gerek! Naifliği eziklik sananların, zanlarını da ezip geçmek gerek…!"
Kadın Annedir,🌹
Kadın Nimettir,🌹
Kadın Nefestir,🌹
Kadın Şefkattir,🌹
Kadın Cennet'tir,🌹
Kıymetini bilirsen kadın en değerli hazinendir.🌹
Başta Şehit Anneleri olmak üzere 🌹🇹🇷🇹🇷
Elleri öpülesi tüm kadınlarımızın,
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun.🌹
Çocukları birşeylerden eksik kalmasın diye kendileri birşeylerden eksik yaşayan insana BABA denir...
"Baban giderse;
Başı dumanlı dağın gider
Atan gider, sırtın gider
çınar ağacın gider yaslanacak yer bulamazsın…
Baban giderse
Darda sana yetişen elin gider
Aklın gider , canın gider
Şu dağlanmış yüreğinde
Çocuk kalan yanın gider
Baban giderse
Öpülecek elin gider
Bayram gider…"
(Can YÜCEL)
Bütün bu Dünya'dan göçmüş
babaları rahmetle anıyor, hayattaki babalarımızın
yaşarken değerlerinin bilinmesini diliyorum...
Adamın biri, her mehtaplı gecede alır başını deniz kıyısına gidermiş.
Dönüşünde sorarlarmış:
- Ne gördün?
- Dünya güzeli deniz kızları gördüm, altın saçlarını gümüş taraklarla tarıyorlardı, dermiş hep
Bir gece yine tek başına deniz kıyısına vardığında, gerçekten Dünya güzeli deniz kızları görmüş, altın saçlarını gümüş taraklarla tarıyorlarmış.
Döndüğünde yine sormuşlar:
- Ne gördün?
- Hiç demiş... hiç bir şey...
Oscar Wilde'ın yukarıdaki harika öyküsünü ilk okuduğumda ortaokuldaydım ve ne demek istediğini anlamamıştım. Daha sonra unutmuşum. Yıllar sonra rastladığım Haldun Taner’in bir sözü bana öyküyü hem hatırlattı hem de ne demek istediğini çok çarpıcı bir şekilde gösterdi.
Şöyleydi söz:
“Bir hayalin gerçek olması kadar hayal kırıcı bir şey yoktur.”
Daha sonraları ise bu tema pek çok edebi eserde karşıma çıktı. Örneğin Simyacı’da.. Hâlâ okumamış olan var mı bilmiyorum ama hatırlarsanız orada bütün yaşamı boyunca tek hayali para biriktirip Mekke’ye Hac'ca gitmek olan bir dükkan sahibi vardı. Adam; artık gerekli parayı fazlasıyla biriktirmiş olduğu halde bir türlü gitmiyordu. Bu hayalin kendisini yaşama bağlayan çok önemli bağ olduğunu düşünüyor ve onun gerçekleşmesi halinde bu önemli bağı yitireceğinden korkuyordu. Haklıydı aslında.
Düşünüyorum da... Hepimizin böyle hayalleri var, mutluluğumuzu bağladığımız,gerçekleşene kadar yaşamı sanki ertelediğimiz...
Acaba hiç düşünüyor muyuz; bu istediğimiz her neyse, gerçekleştiğinde iyi mi olacak?
Bir düşünürün hep aklımda tuttuğum bir sözü vardır:
“Bütün Duâ'larımı kabul etmediği için ALLAH' a şükrediyorum” diye.
Belki de daha az üzülmeliyiz gerçekleşmeyen hayallerimiz için. Belki de aslında sevinmemiz, mutlu olmamız gereken bir şey için gözyaşları döküyoruzdur. Belki de olaylara bir de bu açıdan bakmayı artık öğrenmeliyiz…
(Alıntıdır)
Yalnız, hakkınızda hayırlı olan hayallerinizin gerçekleşmesi dileğiyle…
"Ve sonunda sadece ruhunda ki güzelliği gören seninle kalır…"
Benim kimseye hatır borcum yok...
Ben o çayı yalnız içtim.!
Suyuna gideyim de, aram iyi olsun demek yerine;
Yüzüne gerçekleri söyleyeyim de, istiyorsa zaten benimle kalır dediğim için hayatımda çok fazla İnsan yok...
O yüzden çaya müptelalılığım...
Sonra bahar gelir
Bir sabah papatya kokulu bir güne açarsın gözlerini
Unutursun ne çetin bir kıştı yaşadığın
Karlı fotoğraflarına bakıp
Tebessümle bükülür dudakların
Yüzünü çevirip gökyüzüne
Gözlerin kapalı teşekkür edersin gülümseyen güneşe.
Sonra bahar gelir
İçin coşkun bir deniz olur
Yollara vurur seni
Daldaki kuşa el sallarsın
Sokaktaki kediye hal hatır sorasın gelir,
Dans eder gibi yürür ayakların.
İçinde sebepsiz bir neşe
Atlayıp kaybolmak istersin
Vapura trene otobüse
Sonra bahar gelir
Tatlı bir sarhoşluk hali peydah olur
Ellerin dokunur rengarenk çiçeklere
Kokusuyla döner başın
Böyledir bahar işte
Kalbin şarkı söyler, dilinden önce...
(İnan Durak Taş)
Çiçeklerin büyüsüne inanıyorum...
Yeşilin ferahlatan etkisine...
Baharın canlandıran gücüne...
Nisanı kucaklıyorum.
Nisan da bizi kucaklayacak,
İnanıyorum...
Hem inanmadan umut edilmez ki..
Biliyorum..
(İnan Durak Taş)
Elimizde olmayan duygular kalbimizden gelir...
Elimizden gelmeyen şeyler de kalbimizin Sahibinden istenir...
RABB'im ;
Kalbimize, ruhumuza, bedenimize şifâ olacak ne varsa,
İhsan eylesin inşAllah 🤲
Hep İyi insanların yaşamımıza katkıda bulunması temennisiyle...
"Ve bir gün...
Tanıdığın insanları, aslında tanımadığını anlayınca, yaşamı öğreneceksin.
Saçlarına kır, yüreğine sızı düşe düşe..."
Mutlu Akşamlar...
" DÜNYA'yı AHİRET'e götüremeyeceğine göre, öyle yaşa ki DÜNYA seni AHİRET'e götürsün." (Şems-i Tebrizi)
172 posts