Gecenin en güzel tarafı ne biliyor musunuz ? Gündüzün hengamesinden, telaşından kurtulup sessizliğe bürünüyorsunuz.
Kendinizle başbaşa verip derin bir muhasebe yapıyorsunuz. Ve yorulan bedeninizi, yüreğinizi bir nebze de olsa dinlendiriyorsunuz.
Ben oldum olası severim geceleri ve yitirdiğim ne varsa gecenin zifiri karanlığında ararım.
Karanlık yol gösterir bazen insana, soğuk su etkisi yapar Zihni’nize.
Uykusuzluk yormaz aslında insanı, insanı yoran zihnindeki karmaşık cevapsız sorulardır.
Varsın olsun; ben yine de geceleri seviyorum. En azından kendimle başbaşayım.
Mübarek Gün'ün ;
Hayrı, Bereketi ve Sükûneti üzerimize olsun İnşa'Allâh. 🤲
Öyle sevdalar olur, benimsin diyemediğin, Kimselere duyurup ilan edemediğin, Tutup elin den göğsünü gere gere, Seviyorum ulan diye gösteremediğin, Öyle kaçak göçek yarım sevdalar olur… Kör bir kurşun gibi saklarsın yüreğin de, Adı sen de sevdası yüreğinde gizlidir, El ele dolaşamadığın, sarılamadığın, Ve benimsin diyemediğin öyle sevdalar olur…
“ Bazen hayat, sadece bir kahve meselesi...
Ya da, bir bardak kahvenin ne kadar yakınlık getirebileceğinden ibaret... ”
İki şekilde yaşanır hayat...
Ya yaşadığın her kötü olaya
oturup üzülür, kendine yazık edersin.
Ya da, yaşadıklarından öğrenmen gerekeni öğrenir, yoluna devam edersin...
Tercih senin..!
Yaşamak istiyorsan gülüp geçeceksin .
Gülüşün dostuna mutluluk, düşmanına
eziyet olacak.
Dilinde neşeli şarkılar,
Elinde rengarenk çiçekler
Dans eder gibi hayatla,
Mutluluğun resmini çizeceksin...
Ya pencereden bakıp gri bulutların, solgun yaprakların hüznüne kapılıp gününü mahvedersin ,
Ya da içindeki güneşi uyandırır, o yaprakların arasına karışır gününü gün edersin.
Seçim senin..!
Belki de tükenmişimdir.
Bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur...
Benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır...
Gerisi teferruat...!
🍂Vakit Eylül vaktidir ;
Çaylar dem tutar, Kahveler bir başka kokar bu mevsimde ...
Yavaşlar her şey , yavaşlar zaman yazın coşkusuna inat ...
Durup dinlenme ,doğanın renklerini izleme vaktidir ...
Vakit EYLÜL vaktidir ... (İ.Durak Taş)
Ben her Eylül ;
Biraz Attila İlhan olurum.
Mecbur kalırım sana, sen bilmezsin.
Sonra aklıma bir Cemal düşer, bir şiir ısmarlar bana.
Konuşuruz Eylül'den.
Sen bilmezsin kaç Didem çıkar içimdeki ahlar ağacından...
Gölgesine razı bir fesleğen olurum onunla.
Yüzüme yüzüme vurur geç kalmışlığımı,
Otuz beş yaş şiiriyle Cahit Sıtkı.
Sonra fısıldar usulca kulağıma bir Orhan Veli,
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Ben her Eylül
Biraz sen olurum.
Biraz ben
Biraz onlar...
(İnan Durak Taş)
Ben Eylül'ü severim
Usuldan yağan yağmurları
Kitap kokan odaları
Pencereden uçuşup masama konan yaprakları...
Fincanda mis gibi kokan kahveyi,
Gri bulutların arkasına saklanan nazlı güneşi
Hüzünlü Eylül şiirlerini...
Göç etmeye başlayan kuşları,
Uykuya hazırlanan tabiatı,
Hafiften esen ılık rüzgarları..
Eylül'ü hatırlatan şarkıları,
Omuzlara atılan ince şalları,
Bahçedeki solgun, boynu bükük gülü..
Kısaca ;
Severim ben Eylül'ü...
(İnan Durak Taş)
Bizde böyleyiz işte ;
Şu üç günlük imtihan Dünya'sında kötü olmayı beceremeyen,
İyi niyetlerinden vazgeçmeyen,
İnsanları bir çırpıda affeden ama kendini affedemeyen ve çok şey içinde yaşayıp,
İnsanlar kırılmasın diye sustuklarını söyleyemeyen insanlarız...
Herkesin çok şeyi olduk,
Ne bu Dünya'nın insanı olabildik,
Ne de ait olduğumuz yeri henüz bulabildik...
Velhasıl kelam ;
Yol uzun,
Yolcu yorgun...
“Çok erken geçtik hayattan.
Çok çabuk yorulduk...
Oysa henüz yarısına bile gelmedik yaşamın ..
Her şeyi anlamanın,
Her şeyin boş olduğunu bilmenin verdigi yorgunluk bu...”
“Her insan bir türkü gibidir,
Kimi acıyla söylenir kimi umutla,
Ben susarsam içimde ki dağlar konuşur yolumuz uzun,
Ama yürüyene derman çok...”
"Biz hep yaralı kuşları sevdik.
Sevdikçe iyileştiler,
İyileştikçe uçup gittiler ..."
" DÜNYA'yı AHİRET'e götüremeyeceğine göre, öyle yaşa ki DÜNYA seni AHİRET'e götürsün." (Şems-i Tebrizi)
172 posts